Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS
yoon eun hye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoon eun hye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Lie To Me

Yoon Eun Hye'ı pek severim. İlk izlediğim kore dizisi Düşlerimin Prensinde oynuyordu, sonra Coffee Prince'de sevdim Eun Chan olarak. Tabii ardından Lie To Me'yi izlememek olmazdı. Baktım fragmanlarına pek eğlenceli başlayayım dedim. İlk bölüm itibariyle pek eğlenceli bulunca sardı beni.

Şimdi esas kızımız Gong Ah Jung 30'una gelmiş turizm bakanlığında çalışan bir bekar memurdur. Terslik sonucunda hazırladığı etkinlikte arıların saldırısına uğrarlar ve iş yerinde sorun çıkınca bir bara gider deli gibi içer ve istifa mektubunu yazarken bir oğlanla tanışır. Oğlan peçeteye yazdığı istifa mektubunu alır kaçar. Oda arkasından deli gibi koştururken esas oğlan Hyun Ki-Joon'la karşılaşır. Ki-Joon o oğlanın abisidir. Bunlar arkasından bakakalırlarken Ah Jung alkol komasına girer ve hastahanelik olur. Ertesi gün kuafördeyken Hyun Ki Joon'un korenin en ünlü iş adamlarından biri olduğunu dergilere bakarken öğrenir. O sırada eskiden çok yakın arkadaşı olan Yoo So-Ran ile karşılaşır. So-Ran onun aşık olduğu adamı elinden alıp evlenmiştir. İkisini karşısından bir anda görünce evlendim ben diye yalan atar.

Hyun Ki-Joon hastahane masraflarını ödediği için parasını geri ödemeye gider. Tabii orada aksilikler yakasını bırakmaz, dikkat çeker bayılmış numarası yapar ve Hyun Ki Joon kucağına alır bir odaya götürür. Ah Jung parasını geri verir ve ayrılırlar. Bu sırada Ah Jung'ın bir arkadaşı onları görmüştür ve So-Ran evlenmiş diye anlatırken evet evet Hyun Ki Joon'la gördüm diye atlar ve herkes onların evlendiğini düşünür.

Böyle bir yalan üstüne başlıyor. Ben başlarında çok eğlenmiştim. Ah Jung karakteri bıcır bıcır, sakar komik bir kız. Bridget Jones gibi sanki. Hyun Ki Joon'da Mark Darcy.

İlk başlarda Ah Jung çok hoş giyiniyordu. Sonlara doğru çok kötü giyinmeye başladı. Yoon Eun Hye'ın topuklularla yürüyemediği bir gerçek tabii. Gerçi hangimiz doğru dürüst yürüyoruz ki? :) yavrucum oradan oraya savruluyor Beren Saat gibi.

Benim sevdiğim sahne işte bu Sakura ağaçlarının altında oturdukları banktaki bu sahneydi. O ilk kar yağarmış gibi yaprakların uçuşması pek güzeldi.

Ve kola sahnesi çok komikti. Hyun Ki-Joon gibi ciddi bir adamın o atraksiyonu yapması çok güldürdü beni.

Ama işte dizi ilk bölümlerdeki eğlenceli halini koruyamadı. Sonlara doğru sıktı. Hatta Ah Jung'ın o kafasının karışıklığı soğukluğu falan cinnet geçirtti. O kadar çılgın neşeli bir kızın birden durgun, sıkıcı bir kıza dönüşmesi hiç olmadı.

Bu uzak doğulular ideal adam(rüya adam) yaratmakta çok iyiler. Animelerde görüyordk zaten süperdüşüncelianlayışlı adamları dizilerinde de görüyoruz.

Hyun Ki-Joon hakikaten beş malzemeliymiş (dizide bundan çok bahseder)


Image and video hosting by TinyPic


Photobucket


Image and video hosting by TinyPic


Dizinin sonunun neşeli eğlenceli olmasını beklerdim ben. Cidden evlendiklerini falan yapsalar harika olurdu. Buna rağmen başları güzel. Yoon Eun Hye severler affetmeden izler yani.





Dizinin en eğlenceli ve romantik! sahnelerinden biri. Hyun Ki Joon gibi ciddi bir adamın bu tavrı beni güldürmüştü. Sonrası romantik bir öpüşmeye bağlandı.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Coffee Prince

"Mr. A. Miss B. There’s no room for me. Not even in my dreams."


Kore dizilerinde ilk aşkım Coffee Prince'di. Öyle güzel dizi ki, yer yer çok güldüm, ağladım, bitmesin istedim.

Gel gelelim diziye... Bu diziyi twitterdan bana suspusningi tavsiye etti. İsmi çekti önce "Coffee Prince" benim gibi kahve insanı hemen atlar tabi. Ama şöyle söyleyeyim çok güzel bir dizi. Sıcacık, eğlenceli, bazı yerlerde iç acıtan ve çoğusunda sevimli. Soundtracki de güzel. Üste en sevdiğim şarkıyı Adult Child-Sad Thing'i iliştirdim. Konuya gelirsek Han-Gyul zengin bir ailenin burnu havada oğlu. Hiç bir iş yapmadan baba parası yer modda takılır. Aslında bir hayali, sevdiği şeyler vardır, oyuncak tasarlama (lego odası vardı, onları tasarlıyormuş beyimiz, öldüm bittim!)Amerika'dan Kore'ye gelir, annesi ve büyük annesi onun doğru dürüst bir iş yapmasını, evlenmesini isterler.Bu sırada Eun Chan olaya dahil olur. Kızımız babası öldüğünde ailenin reisi olmuş ve türlü işlerle evi geçindiren, erkek mi kız mı belli olmayan bir hatun. Küçük oğlan çocuklarına benziyor. Bir gün bir dalavere çevirerek Han-Gyul'dan para tırtmaya çalışınca, beyimiz çakar ve onu annesinin ve büyük annesinin bulduğu kızları kaçırmakta kullanır. Sonra büyük annesi eski harabe dükkanı kafe açıp 3 ay işletmesini sonra ne yaparsa yapmasını isteyince. Güzel bir kahve dükkanı açar. Eun Chan'da çalışmaya başlar.Bir sorun vardır, herkes onu erkek sanıyordur. Kafe'nin adını da Coffee Prince koyunca ses çıkaramaz ve erkekmiş gibi devam eder. Tabi olaylar karışır... Bu kadar yeter bence :)Ben kimi yerde çok güldüm, kimi yerde ağladım, bir şeyleri hatırlattı bu dizi bana... Yoon Eun Hye çok sevimli hatun ya. Bende bir çokları gibi trt'de yayınlanan Düşlerimin Prensi ile tanıdım onu. Burada tamamen farklı bir karakter olmuş.


Kafe çok güzeldi ama, bayıldım. Özellikle yerler, mekanlar, o müzik adamı kuzenin evine öldüm bittim. Dizideki dostluk arkadaşlık, o samimi ortam hemen içine çekiyor sizi, mutlaka izleyin. Eun Chan'ın süper güç veren sütüyle, size XOXO derken, bir sonraki Yoon Eun Hye dizisi olan Lie To Me'ye başlayayım.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS